ASKERİ KARA ARACI MODELCİLİĞİNE GİRİŞ

(AKAMG 101)

Konu: Tamiya M5A1 1/35

Barkın Bayoğlu

 

NEDEN M5A1?

 

Askeri kara aracı (AKA) modelciliğine başlarken, ilk tavsiyem, modelcinin, tam olarak ne yapmak istediğini belirleyip o yönde hareket etmesidir. 1990’ların başından itibaren, AKA modelciliğine olan talebin patlaması sonucu, üretici firmaların, pazarın her yönüne nüfuz etme çabasıyla, çok kaliteli, kapsamlı ve detaylı kitler çıktı. Bu arada, bir çok firma eski kitlerini elden geçirip, günümüz standartlarına getirdi (ör: Tamiya PzKpfw IV-Panzer 4). Mamafih, ilk başlarken, toplanması ve boyanması nisbeten komplike kitlerden uzak durmak bu noktada ana fikirdir. 3-4 kit yaptıktan sonra bu tür komplike projelere girişmek, hem projenin güzel bir şekilde sonuçlanması hem de modelcinin daha büyük keyif alması açısından esastır. Daha başlarken iddialı projelere girişmek, sonradan çok büyük sıkıntılara, projeden vazgeçilmesine, hatta modelciliğin bırakılmasına sebep olabilir. Bu sebeple giriş makalemizde konumuz Tamiya firmasının yıllardır ürettiği, oturması-boyası nisbeten pratik olan, M5A1 kitini seçtim.

 

 

 

 

 

 

Kiti ambalajından çıkartır çıkartmaz alt ve üst gövdeyi kuru kuruya birleştirip, oturma/kavuşma kontrolünü yaptım. Üstteki 3. fotoda birleşme noktasına işaret ediyorum (aslen “Cuk” oturma durumuna işaret ediyorum).

 

ALET - EDEVAT

 

Konumuz AKA modelciliğine giriş olduğu için malzememiz oldukça kısıtlıdır.

* 4 Adet fırça:

1 adet sivri uçlu 0/3 numara ,

1 adet sivri uçlu 0 numara,

1 adet sivri uçlu 2 numara,

1 adet sivri uçlu 4 numara, tercihen samur fırça. Fırçaya yaptığımız yatırım, tıpkı modelciliğin diğer alanlarında olduğu gibi eğer iyi bir markaya olursa hem sonuç iyi olur hem de malzemeyi uzun süre kullanırız (Fırçalara iyi bakmak suretiyle, bir hatırlatmada bulunalım fırçalarımızı her kullanımdan sonra sabunla ve ılık suyla yıkamamız, malzememizin uzun ömürlü olmasına katkıda bulunur)

* 3 farklı kumda (zımpara kağıdındaki kırıntıların ebat ve aralıkları “kum” birimiyle ölçülür, numara arttıkça, parçacıkalrın ebatları küçülüp, aralıkları azalır) su zımparası: 1 adet 320 kum, 1 adet 500 kum, 1 adet 1000 kum.

* 1 Adet Tamiya marka “yeşil kafa” tabir edilen, ince, sıvı plastik zamkı (Tamiya Extra Thin Cement Item: 87038).

 

* Tamiya model yan keskisi (Tamiya Modeller’s Side Cutter for plastic)

* Excel marka maket bıçağı (Dikkat çok keskin olur geçen sene iki kere sol elimi diktiler)

* 1 Adet Astel marka maskeleme bandı (1.5cm)

* 1 Adet Tamiya XF-62 “Olive Drab” koyu-haki-yeşil akrilik boya

* 1 Adet Tamiya X-18 “Semi-Gloss Black” yarı-mat siyah akrilik boya

* 1 Adet Tamiya XF-64 “Red Brown” kızıl kahve mat akrilik boya

* 1 Adet Tamiya X-11 “Chrome Silver” krom gümüş emay (enamel) boya

* 1 Adet Tamiya X-12 “Gold Leaf” altın akrilik boya

* 1 Adet Tamiya X-20a akrilik boya tineri

* 1 Adet plastik süzgeç

* 4 adet Wolfcraft kıskaç (4’lü paket halinde Bauhaus’dan temin)

* 1 Adet paket lastiği  

* 1 Adet düz elektronik tornavidası(en büyük boy)

* 1 Kavanoz alkol

* 1 Küçük kavanoz selülozik tiner (Eğer emay boya kullanılacaksa gerekli)

* 1 Küçük şişe sentetik tiner (Eğer emay boya kullanılacaksa gerekli)

* 1 Adet Mum

* 1 Adet boş pastil kutusu (kahve fincan altı tabağı da olabilir)

* 1 Kutu kulak temizleme çomağı

 

Bu listenin en altındaki sentetik tiner, krom gümüş rengi boyayı, Tamiya’nın emay boyalar ürün gamından seçtiğim için (evde o vardı da) gerekli olmuştur. Eğer siz baştan boya alacak olursanız akrilik tercih ederseniz evin içine tiner şişeleri sokmanıza gerek olmaz.

  

 

ÜRETİM ÖNCESİ HAZIRLIK

 

Modelin yapımına başlamadan önce yapım klavuzunu iyice inceleyip, kutudan çıkan çerçevelerin üzerindeki parçaların tam ve sağlam olduğunu kontrol edelim. Bazen gümrükte bazen depolarda maket kutuları ezilir, haliynen içindeki parçalarda kalıpdan çıkdıkları formu yitirebilirler. Bu sebeple klavuzdaki yapım süreciyle birlikte hangi parçanın nereye nasıl oturacağını kontrol etmemiz bize hem problemli kitin erken farkına varma imkanı sağlar, hem de üretim sürecini baştan kafamızda çözmemize yardımcı olur. Parça kontrolu esnasında kutudan çıkması gereken diğer malzemeye de (vinil paletler, ıslak çıkartmalar, varsa metal-reçine parçalar gibi) dikkat etmeliyiz.  

 

MONTAJ

Modelin yapımına klavuzda belirtildiği gibi, tankın önünde bulunan çalı makasının (bu tankın önüne takılan çalılıkları temizlemekte kullanılan sivri uçlu çıkıntı) montajıyla başladım. Kalıbın yaşı, üretildiği dönemin teknolojisi gibi sebeplerle, çerçevelerdeki parçalar üzerinde bir miktar çapak ve kalıp izi olması sebebiyle, zımparayla işimizin epey olacağı anlaşılıyordu. Parçaları çerçeveden keserken, koparmamak ve parçalara zarar vermemek için hep Tamiya’nın yan keskisini kullandım. İnce ağız kısmı sayesinde en ufak parçaların bile arasına girebilen bu keskiyi tüm modelcilere şiddetle tavsiye ederim.

 

 

 

Çalı makasını çerçevesinden ayırır ayırmaz 320 kum zımparayla temizliğe giriştim. İlk temizliğini yaptıktan sonra 500 kum zımparayla oluşan çizikleri daha az farkedilir hale getirdim. Ardından, şasinin ön kısmında, çalı makasının oturacağı yuvaları Excel maket bıçağıyla temizledim ve Tamiya yeşil kafa zamkıyla yerine tutturdum.

 

 

Sürücü tekerleklerin saplamalarını temizleyip, şasinin ön kısmındaki boşluklara oturttum. Yapıştırmadan evvel bu tür alengirli parçaların yerine tam oturup oturmadığını kontrol etmenizi tavsiye ederim. Bir kere her şeyin yerli yerine kavuştuğunu gördükten sonra, oldukça ince olan yeşil kafayla yerine sabitlemek kanımca en pratik yöntem.

 

Yine yapım klavuzunu takip ederek sürücü tekerleklerini çerçevelerinden dikkatle kesip aldım. Bu noktada AKA modelciliğinde en çok başa gelen hususlardan birine dikkat çekmek isterim. Tırtıllı araçların sürücü tekerlekleri, genelde sivri uçlara sahip olduğundan çerçeveden çıkarılırken ve çapak, kalıp artığı gibi fazlalıklar temizlenirken en çok zarar gören parçalardır. Bu konuda ekstra hassasiyet göstermemiz mühimdir. Çapak-artık temizlerken uygulanan pratik yöntemlerden biri de cam, ahşap veya kesim matı gibi bir zemin üzerinde parça temizliği yapmaktır.

 

 

 

Sürücü tekerlekleri şasiye tutturduktan sonra sıra yürür aksam parçalarının montajında ikinci aşama olan yol ve tevzi makaralarıyla devam ettim. Çerçeveden ayrıldığında tüm bu tekerleklerin ortasında kalıp birleşme çizgisi mevcuttu. Ayrıca, yaylı şeytan amortisörlerinin üst kısmındaki perçinlerin temizlenmesi gerektiği yapım klavuzunda belirtilmişti. Kalıp izlerini ve perçin temizliğini, 320 kum zımpara ve Excel’le yaptım.

 

 

 

 

 

 

Tüm yaylı şeytan amortisörleri ve yol tekerlekleri parçalarını birleştirip, tevzi makaralarını ayrı ayrı topladım. Üretimin bu sürecinde, tüm parçaların üzerindeki kalıp izlerini temizlemek dışında bir engelle karşılaşmadım.

Yapım klavuzu burdan sonra yürür aksamı şasiye yapıştırmaya yönlendiriyordu. Ancak fark ettiğim bir şey dönüş makaralarının, yaylı şeytan amortisörlerinin üst kısmıyla çok yakın olması sebebiyle ilerde boyama aşamasında zorlanacağımı gördüm. Bu sebeple yol tekerleklerini tutan sistemi monte etmedim. Bu konuya boyama aşamasında detaylı bir şekilde değineceğim. Yapım klavuzu burdan sonra modelciyi gövde üstünü birleştirmeye yönlendiriyor. Gövde üst levhasını oturtup içerden zamkladım.

 

Gövde ön levhasına gelince, bu parçayı da dikkatli bir şekilde çerçeveden kesip, yerine oturtmayı denediğimde, tam kavuşmadığını fark ettim. Arkasını çevirdiğimde kalıp ayırma puntolarının yaptığı izden dolayı gövdeye tam oturmadığını gördüm. Bu fazlalıkları temizleyip, parçayı zamklayarak, üst gövdenin ana parçalarını sabitlemiş oldum.

 

 

Üst gövdenin sağında solunda olan, sapları kulpları yerlerine tek tek oturtup, yeşil kafayla yapıştırdım. Bu tür küçük parça zamklarken yeşil kafanın fırçasını bir kez şişeye silmek, malı zamka boğmanın önüne geçen bir uygulama oluyor tavsiye ederim.

 

 

 

 

Gövde üstü aksesuarları sabitledikten sonra, herhangi bir aksaklık olup olmadığını kontrol etmek amacıyla, yürür aksamın yapıştırmadığım parçalarını şasideki yerlerine kuru kuruya oturtup, üst gövdeyi da şasi üzerine yerleştirdim. Görünürde bir problem yoktu.

 

 

 

Sıra kulenin üretimine gelmişti. Her iki kule yarısını çerçeveden kesip, biraraya getirdim. Kalan tırnak ve plastik artıklarını temizleyip, parçaları tekrar ayırdım.

 

 

Kulenin montajına sıra geldiğine göre burda belirtmek istediğim bir yöntem var. Görüldüğü üzere, kule, iki ana yan parçadan oluşuyor. Bunlara eklenen ön ve arka duvarlarla kule oluşuyor. Bu tür bir montajda, ya baştan sona, yada sondan başa doğru birleştirerek gitmek en sağlıklı yöntemdir. Kulenin önünde hareketli bir top gibi alengirli bir şey olduğu için, kule montajında önden arkaya doğru bir sabitleme sırası izledim. Bu sebeple, kılavuzda belirtildiği üzere topun kundağını da araya oturttup, kulenin sağ yanına, kule ön duvarını zamkladım.

 

 

Ardından, ön duvarla sol yanı birleştirip, iki yan parçayı arkda kavuşturdum. Öncelikli kerteriz noktası, kule ön duvarı olmuş oldu.

 

 

Birleştirdikten sonra kule yan parçalarını içerden zamkladım. Sıkı ve “sıfır” bir oturma elde etmek için paket lastiğini kule alt halkasından sarıp, bir kez daha zamkladım.

 

 

Daha paket lastiği üzerindeyken kule arka levhasını da yerine oturtup içerden yapıştırdım.

 

 

Kule arka duvarı kuruduktan sonra, altını çevirip baktığımda kule altında epey bir tesviye istediğini fark ettim. Bu bölgeyi önce 320, sonra 500 sonra 1000 kum zımparayla düzelttim. Kule tavanını yerine oturtup, kontrol edip, kule üstünden bir hat maske bandı ile arasını sıktım. Sonra kule tavanını da içerden zamkladım.

 

 

 

Ana parçalarını sabitledikten sonra kulenin kapak, kulp, fener anten altlığı gibi aksesuarlarını da yapışıtırdım. Topun ön kalkanı, yan makineli tüfek kaidesi ve ekstra paletler hariç kulenin tüm parçalarını toplamış oldum. Bu saydıkalrımda ilerde boyama aşamasında zorluk çıkarmamaları amacıyla yapıştırmadım.

 

 

Kuleyi bu haliyle üst gövdedeki tırnaklı yuvasına yerleştirip hareketini engelleyen veya kastıran herhangi bir şey olup olmadığını kontrol ettim.

 

 

Burdan sonra boyama aşamasına neredeyse hazırdık. Ancak önümüzde bir engel vardı. Modelin parçalarını baştan yıkamamıştık. Banyo saati gelmişti. Yapıştırdığım ve çerçeveden ayırdığım parçaları plastik süzgece koyup çerçevede kalanlarıda yanıma aldım. Lavaboya ılık su ve deterjan doldurup köpürttüm. Tüm kit bir süre bu banyoda kaldı 3-4 dakika kadar. Modeli yıkamanın ana fikri şudur. Kalıpdan çıkarken modelimiz çeşitli kimyasallara maruz kalmış olabilir, ayrıca fırça sürmemiz sebebiyle statik elektriğe neden olup, yeni boyanmış ıslak modelimizin toz mıknatısı haline gelmesini istemeyiz. Burda hatırlatmak istediğim iki önemli nokta

  1. Su ılık olmalı (ne çok soğuk ne çok sıcak)
  2. Kullandığımız temizlik malzemesi deterjan olmalıdır. Bu temizlikte sabun kullanmamamızın sebebi, sabunun yağ ihtiva ettiği için boyayı etkileyebileceğidir.

 

 

 

 

BOYAMA-TOPLAMA

 

Konumuz olan M5A1 tankı, genellikle, tüm 2. Cihan Harbi Amerikan AKA’ları gibi, “Olive Drab” mat yeşil rengine boyanmış. Tamiya akriliklerinden aldığım bu boyaya 4ml Tamiya akrilik tineri ekleyip iyice karıştırdım. Bu noktada hatırlatmak isterim ki, fırçayla boyama tekniğinde, ben boyayı pistoleye nazaran çok daha az inceltiyorum. İyice karıştırdıktan sonra, 3 ve 4 numaralı fırçaları kullanarak boyamaya giriştim. Fırçanın 2/3’ünü boyaya sokup, hep aynı yönde boyamaya dikkat ederek, işleme düz yüzeylerden başladım. Ayrıca her boya sürüşden sonra fırçayı alkol dolu kavanozda temizliyoruz ki fırça özelliğini yitirmesin. 

 

 

Düz yüzeylerin boyası alr üst şasi, kule çevresinde devam etti.

 

 

 

Bu kat kururken ince iş gerektiren, aralar, yürü aksam gibi parçaların boyasıyla ilgilendim. Bu işlerde daha ince olan 0 ve 000 fırçaları kullandım.

 

 

Düz yüzeylerin boyasında ilk kat kuruduktan sonra bir kat daha çektim. Böylece ilk kattaki fırça izlerini nisbeten kaybettim.

 

 

 

 

Diğer dışarda kalan parçaların tamamını boyayıp kurumaya bıraktım. Unutmamak gerekir ki, boyanın kuruması demek, kemikleşmesi anlamına gelmez (yabancılar bunu iki ayrı kavram olarak ayırmışlar birine “setting” diyorlar, boyanın kuruması anlamında. Diğer ise “curing” yani kemikleşmesi). Boyanın kuruması ile kemikleşmesi arasındaki fark, kuruduğunda boya halen kimyasal reaksiyonuna devam ediyor oluyor. Oysa Kemikleştiğinde reaksiyon bitmiş oluyor. Dolayısıyla kurumuş ancak kemikleşmemiş boyanın üzerine bir kat daha boya sürersek alttaki katında kabarmasına neden olabiliriz. Bu sebeple, ilk kat boyanın ardından kemikleşmeden ikinci kat boyayı sürmememiz çok önemlidir.

 

 

Ana renk olan yeşille tüm aracı boyadıktan sonra kurumaya bırakdım. Tüm yeşil aksam kuruduktan sonra dönüş makaralarını şasiye zamklayıp, siyah lastik çerçevelerini boyamaya koyuldum. 6 dönüş makarasının tamamını bitirdikten sonra, yaylı şeytan amortisörlerini şasideki yerlerine tuturdum.

 

 

 

 

 

Tevzi makaralarını yuvalarıyla birlikte oturtup, yol tekerleklerinin lastik çerçevelerini boyamaya koyuldum.

 

 

 

Tüm yürür aksam hazır olduktan sonra sırada paletlerin hazırlanması vardı. Paletler, yukarda da belirttiğim gibi vinil tipti. Koyu parlak gri basılmış olan paletlerin ortasındaki lastik olan kısmı siyaha boyayıp, diğer kısımlarını olduğu gibi bırakma kararı aldım.

 

 

 

Paletlerin boyasını hem iç hem dıştan bitirdikten sonra birleştirme aşamasına gelmiştim. Bu eski tip paletlerin bir ucunda bir çift delik diğer ucunda da bu deliklerden geçip eritilmesi için yapılmış uzun saplamalar vardı. Kalvuzdaki tarife uyarak, mum ateşinde ısıtılan küçük düz elektronik tornavidasıyla saplamaları eritip, paletleri halka haline getirdim.

 

 

 

 

Paletlerin birleşmesiyle artık alt şasinin montajı sonuçlanabilirdi. Paletleri, önce sürücü tekerleğin dişlerine oturacak şekilde baştan takıp, en son tevzi makarasına gelen kısmını yerleştirdim.

 

 

Alt şasi montajı biter bitmez üst gövdeyi alt şasiyle birleştirdim. Bu noktada üst gövdenin ön ve arkasında bulunan tırnakların tam oturmasına dikkat ettim. Unutmamak gerekir ki eskiden bu modeller Tamiya tarafından elektrik motorlu olarak satılıyordu. Dolayısıyla üst ve alt parçaların tekrar tekrar açılıp içindeki pilleri değiştirilebilecek şekilde yapılmış olması çok doğal.

 

 

 

Ana parçaların montajı-boyası bittiğine göre sırada bilimum farklı renkteki aksesuar alet-edevatın boyanıp cihaza tutturulması vardı. Kulenin sol tarafında asılı duran paletleri önce siyaha boyadım. Kuleye zamkladıktan sonra üzerinden krom gümüşle geçtim. Böylece altta kalan kısımlar siyah olacağı için daha koyu ve derin görünecekti.

 

 

X-11 Krom gümüş ile ilgili olarak bir uyarıda bulunmam gerekli. Bu modelde ben X-11’in emay versiyonunu kullandığım için sentetik tinerle incelttim ve fırçayı selülozik tinerle temizledim. Hazır krom gümüşe elim değmişken tankın arka kısmında bulunan metal parçaların boyasına da giriştim.

 

 

Krom gümüş kuruduktan sonra (Emay boyalar hele parlak emay boyalar çok uzun sürede kurur ve kemikleşir bu sebeple, ortam ısı ve nemine göre de değişerek, en az 2-3 saat yada daha güvenli olması içün 12 saat beklemek elzemdir. Krom gümüş kuruduktan sonra (benim durumumda ertesi gün oluyor bu), aksesuarların kahverengi saplarını ve yeşil araca tutturma kelepçelerini boyadım. Kullandığım kahverengi Tamiya XF-64 idi. Aracın ön farlarını ve kule üstü ışıldağını da krom gümüşe boyadım. Ardında kule üstü 30 kalibre Browning makineli tüfeğini, radyo operatörünün makineli tüfeğini ve anasilaha kuaksiyal olarak monte edilmiş kule önü makineli tüfeğini de siyaha boyadım. Kule üstündeki silahın şerit mermilerinin altın rengini de fırçayla tatbik ettim. Bu işlerde hep 0 ve 000 fırçalardan istifade ettim.

 

 

Tüm diğer aksesuarlar da boyanıp araca yapıştıktan sonra, sırada anten vardı. Mum ateşine kısa bir süre tutulan çerçeve parçasını çekip, sündürerek anteni imal ettim.

 

 

Onu da krom gümüşe boyayıp, kule arkasındaki yerine sabitledim. Sıra çıkartmalara gelmişti.

 

ÇIKARTMALAR

 

Plastik modelcilikde genellikle kullanılan çıkartmalar, suda çıkan ve kağıdından modelin üzerine kaydırılmak suretiyle tatbik edilen süslemelerdir. Bu ıslak transferlere ecnebiler “decal” demektedir. Çıkartmaları uygularken, sadece uygulayacağım çıkartmayı sayfasından, kağıt makasını kullanarak, dikkatle kestim.

 

 

 

Ardından boş pastil kutusuna su doldurup, ince uçlu cımbız marifetiyle suya bırakdım (çıkartma üste gelecek şekilde).

 

 

1-2 dakika sonra, çıkartma kağıdından ayrılır kıvama gelmişti. Bir elimde cımbızla çıkartmayı tutarak, diğer elimdeki 4 numara fırçayla yardımcı olarak çıkartmayı aracın üzerinde olması gerektiği yere kaydırdım (bu arada 3. elimle fotoğraf çekip 4. kolumla ışığı tutuyordum burdan da şu sonuç çıkıyor maketçiler aslen mutantdır).

 

 

Çıkartmanın yerinden memnun olduğuma karar verdikten sonra (bu konuşlandırmayı fırçayla yapıyoruz), kulak temizleme çomağıyla fazla suyu alıp, çıkartma ile modelin gövdesi arasında oluşabilecek hava kabarcıklarını dışa doğru itip temizledim.

 

 

 

Bu şekilde, kılavuzun da verdiği referanslarla, tüm çıkartmaları modele uyguladım.

 

 

SONUÇ

 

Sadece fırça kullanarak ve mümkün mertebe az malzeme kullanarak, kısa sürede oldukça hoş bir tank modeli üretmiş oldum. İşte sonuç.

 

 

 

 

Herkese bol modelli günler.

 

Yazı ve Fotoğraflar: Barkın Bayoğlu