İlk ölüm yıldızı savaşı bu güzide avcının bütün galaksi tarafından tanınmasına yolaçmıştır. Zaman içinde performans açısından zirvedeki yerini kaybetmiş olmasına karşın, imparatorluğun yokedilmesinde mihenk taşı olan bütün savaşlarda oynadığı rol bu avcıyı tarihe kazımıştır. X-Wing ISB (İmparatorluk guvenlik bürosu) tarafından faaliyetlerine son verilen Incom firmasının son tasarladığı araçtır. Tasarım grubunun asilere olan yakınlığı farkedilince İmparatorluk ajanları bu firmayı kıskaca almışlardır. Bir asi komando birliğinin yardımıyla tasarım grubu avcıya ait butun planlar ve prototiplerle beraber kaçmayı başarmışlardır. X-Wing ismini iki düzeyli kanatlarının catışma ortamında geniş atış yelpazesi sunmak amacıyla X formunda açmasından alır. Normal atmosfer içi ve dışı seyirlerinde bu kanatlar kapalı pozisyonda durmaktadırlar. Ana silah olarak her kanadın ucunda bir adet olmak üzere toplam dört adet Taim&Bak KX9 laser topuna sahip olan bu geminin gövde altında da toplam kapasitesi altı torpido olan iki adet Krupx MG7 proton-torpedo atıcısı mevcuttur. Ana lazerler pilotun seçimine güre eş zamanlı, sıralı yada çifter çifter ateşlenebilirler. Toplam boyu 12.5 metre olan X-wing murettebat olarak tek pilot ve bir adet R2 unitesi taşımaktadır. Geminin ebatlarının küçüklüğü sebebiyle bilgisayar sistemleri kısıtlı kapasitede kullanılmış ama bu açık R2 ünitesi tarafından kapatılmıştır. Kokpitin gerisine konuşlanmış olan R2 unitesinin başlıca fonksiyonu, uçuş anında ufak tamiratlar yapmak, Hyperspace hesaplarını yapmak ve pilota seyrusefer bilgilerini vermektir. Standart bir R2 ünitesi toplam on adet atlama hesabını başarıyla yapabilmektedir. Geminin Kontrollerinin sivil amaçlı, gene Incom firması tarafından üretilen, T-16 Skyhopper'larla paralellikler göstermesi, asi birliğine katılan pilotları yoğun bir adaptasyon sürecinden kurtarmıştır.

Geminin gövdesinin Titanium bazlı olması ve bunun Chempat marka enerji kalkanı jeneratörüyle desteklenmesi, blaster va lazerlerden alabileceği hasarlara yönelike gemiye belli bir direnç kazandırmıştır. Savaşlarda kaybedilen X-Winglerin büyük çoğunluğu kalkan jeneratörlerinin yüksek kalibrelik silahlarla aldığı isabetler nedeniyle işlevsiz hale gelmesi sonucu savunmasız kalmalarından dolayıdır ama rakiplerinin kalkan namına birşey taşımadığı gözönüne alınırsa iyi idare edilen bir X-Wing'in girdiği her savaşta yüksek hayatta kalma oranına sahip olacağı rahatlıkla görülebilir.

X-Wing ler uzun seferler için tasarlanmış olduklarından dolayı gövdelerinin büyük bir kısmı enerji bataryalarına ve Incom GBk-585 Hyperdrive unitesine tahsis edilmiştir. Bunların yanısıra komple yaşam destek sistemi ve her ortamda fonksiyonlarından birşey kaybetmeyen bir pilot fırlatma düzeneğiyle techiz edilmiştir.

Bu avcıyla ilk tanışmam çoğu insan gibi StarWars serisinin vizyona ilk giren bölümü olan "A New Hope" sayesinde oldu. Zamanla modelcilikle haşır neşir olmaya başlayınca ilk işim bu güzel aletin modelini aramaya başlamama sebebiyet verdi. AMT firmasının bundan yirmi sene evvel piyasaya sürğü yaklaşık 1/50 ölçekteki modeller ilk yaptığım X-Wing lerdi. Gerek plastik kalitesi gerekse filmdeki modellere uygunluğu açısından ciddi arızalar içermekteydi bu modeller. Ama bunlara rağmen iki AMT X-Wing kullanarak yaptığım diaroma Havacılık Müzesi Model uçak yarışmasının diaroma bölümğnde ikinci olarak bütün uçak modelcileri camiasını şaşkına çevirmeyi başardı. Daha sonraki durağım aynı firmanın 1/72 olduğunu iddia ettiği modeldi. Snap olarak üretilen bu kitler kelimenin tam anlamıyla kabus olarak nitelendirilebilir. Daha sonra gene AMT nin çıkarmış olduğu "Electronic X-Wing" ile şansımı denemeye karar vermişken nette yeni çıkacak olan bu modelin test çekimlerine rast geldim. Oldukça detaylı gözükmesi bilimkurgu modellerinden umudumu kesmeye başladığım bir esnada gerekli motivasyonu sağlamaya yetti. Acilen sipariş verip gelmesini beklemeye başladım kitin. Kutuyu ilk elime aldığımda oldukça etkilendim gerek işçilik gerekse sunumda gösterilen özen karşısında.

Toplam 100 küsür parça Hasegawa nın sert malzemesini hatırlatan gri bir plastiğe basılmıs. Komple içeri detay olup bütün çizgileri görmek için oldukça dikkatli bakmak gerekiyor. Oran olarak film modeliyle birebir yapılmış diyebiliriz. Kitin içinden biri ayakta olmak üzere iki adet pilot figürünün çıkmasının yanısıra, verilen R2 parçalarıyla aynı anda biri R2D2 öbürü R2D5 olmak üzere iki droid yapılabiliyor. pilot için merdiven vermesi de bu firmanın detaylara gösterdiği özenin bir yansıması. Kanatlar hem açık hem kapaalı yapılabiliyor herhangi bir tesviye ve yapıştırmaya gerek kalmadan. Bunu yanısıra iniş takımlarıda canınız sıkıldıkca deiştirebilmeniz için hem açık hemde kapalı verilmiş. Parçaların model bitiminde sonra hasar görmeden değiştirilmeleri lastik contalar yardımıyla sağlanmış. Kanopi camı gene her iki durum düşünülerek parçalı ve tek parça olarak verilmiş. Eğer uçar pozisyonda yapmak isterseniz kitin verdiği şık standa oturtmanız yeterli gemiyi ve işin güzel yanı bu işlemi yaparken gövdeyi delmenize gerek yok.

Kitten standart gelen dekaller oldukça renkli. Dekalleri kullanarak Red 1, Red 2, Red 3 ve Red 5 i yapmak olası. Dekallerin hem temiz hemde eskitmeli iki ayrı versiyonunun verilmiş olması ise ayrı bir güzellik. R2 uniteleri için verilen dekaller ebatları bakımından sorun çıkaracak gibi gözüksede gülü seven dikenine katlanır demekten başka birşey gelmez elimden. Geminin üstündeki her renkli panelin dekal olarak verilmiş olması boyamayı sevmeyen modelciler için güzel bir alternatif.

Yapım ve boyama planına gelirsek bu noktada ufak bir sorunumuz olduğunu düşünüyorum. Çünkü planların topu japonca olup gerek pilota göre deişen motor çıkışları gerekse R2 ların dekal yerleşimi hususunda kesinlikle yardımcı olmaktan uzaktalar. Ama japon olmayanları düşünen yetkililer planların ingilizcelerini sanal ortamda yayınlayarak bizi japonca öğrenmekten kurtarmış bulunmaktalar.

Neticede malolduğu 20 doları sonuna kadar haketmesinin yanısıra, sinema tarihine malolmuş bir tasarımı doğru olarak yansıtması açısından şu an rakipsiz bir model durumunda bu kit. Önümüzdeki aylarda aynı firmanın TIE Fighter ı da üreteceğini açıklamış olması başka bir sevindirici haber japonların bu olaya bilfiil dalmalarına işaret eden. Darısı diğer Star Wars ekipmanına diyoruz ve kim tutar seni FineMolds diye olayı bağlıyoruz.