YF-22 / Testors
1/32

Tahir Özcivan






1982 yılında Amerikan Hava Kuvvetleri (USAF), F-15 ve F-16'ların yerini alacak yeni nesil savaş uçağı ihtiyacını ortaya koydu. Programın kod adı "Senior Sky" olarak belirlendi ve başına Amerika Hava Kuvvetleri'nden Albay Al Piccirillo getirildi. Bu yeni nesil Advanced Technology Fighter / ATF denen savaş uçağı, radara yakalanmayan, olağanüstü manevra kabiliyetine sahip, afterburner olmaksızın süpersonik hızlara ulaşabilme yeteneği ve gövde içerisinde taşıdığı silah yüküyle uzun menzillere ulaşabilme yeteneğine sahip olmalıydı. Bu özelliklere sahip iki uçak yarışmaya girdi: Lockheed YF-22A ve Northrop YF-23A.

YF-23 ilk uçuşunu 27 Ağustos 1990'da gerçekleştirirken YF-22 ilk uçuşunu 29 Eylül 1990'da yaptı. Birbirini takip eden kıyasıya uçuş rekabetinden sonra 23 Nisan 1991'de Lockheed'in uçağının bu mücadeleyi kazandığı ilan edildi.

YF-22A afterburner kullanmadan süpersonik uçuş yeteneğini (supercruise modu), limitleri zorlayan saldırı pozisyonlarındaki manevra kabiliyetini kanıtladı. İki farklı tipte füze ateşlemesi ve uçuş esnasında yakıt ikmali standart test prosedürlerinden yalnızca ikisini oluşturuyordu. Supercruise mod ihtiyacını test etmek amacıyla Pratt & Whitney F-119 motorlarıyla uçtu ve 1.43 Mach hıza ulaştı. Test sonrası üretilen F-22A uçakları ise çok daha iyi özelliklere sahip oldu.

Teknik Detaylar

Gövde Uzunluğu 19,05 m
Kanat Genişliği 19,66 m
Yükseklik 5,41 m
Max. Hız 2,2 mach
Max. Uçuş Tavanı 19.800 m
Max. Ağırlık 26.300 kg
Max. Menzil 3000 km
Mürettebat 1
Motor 2x Pratt & Whitney F-119-PW-100
Her biri yaklaşık 16.000 kg itme gücü üretiyor.

Kit

Kitle ilgili söyleyebileceğim olumlu hiçbir şey yok. 1/32 ölçeğe aldanıp içinden çok iyi birşey çıkacak diye umutlanmayın. Detay kalitesi çok kötü. Zaten kaliteyi ortaya koyacak bir detay da mevcut değil aslında. Kalıp hataları yüzünden parçalar birbirine uymuyor. Kalıp ve çapak izleri bol miktarda mevcut. Kanopi camının kalitesi çok kötü ve kırılmaya her an müsait. Kit içinden çıkan biri Sidewinder diğeri AMRAAM iki adet füze mevcut ama kullanılacak gibi değil. Uzun lafın kısası alınacak bir kit değil. Tek avantajı fiyatı.

Yapım Aşaması
Şimdi aklınızdan şöyle bir soru geçiyor olabilir: Yukarıda saydığım tüm bu olumsuzluklara rağmen bu kiti neden yaptım?
Cevap: Fiyata kanıp aldım bir kere. Prensip olarak kırılmadıktan sonra hiçbir kiti bir kenara atıp bırakmadım.
Modelin yapımına geçmeden önce internetten epey bir detay araştırması yaptım. Uçağın kanopisine, kokpitine, koltuğuna, silah ve iniş yuvalarına ve tekerleklerine elimden geldiğince epey bir detay eklemeye karar verdim. İnternetten bol miktarda referans resim indirdikten sonra nereye ne ekleyeceğimi planlamaya ve çizimlere başladım. Bu aşamaları tamamladıktan sonra nihayet modelin yapımına geçebildim.

KOKPİT ve KOLTUK:
İşe öncelikle kokpit ve gösterge paneli ile başladım. Mevcut gösterge panelinde bir iki düğme ve birkaç acayip monitör mevcut. Kokpit ile ilgili nette fazla referans bulamadım. Bulduğum bir iki resme istinaden ön gösterge paneline biraz detay ekledim. Yan panellere styrene parça ve çubuklarla biraz düğme ilave ettim. Kokpiti siyaha boyayıp düğme ve monitörleri renklendirdim. Böylece neredeyse sıfırdan yapım bir kokpit yaptım.
Dediğim gibi koltuğun durumu da içler acısıydı. Kullanılan Koltuk modeli Ace II. Yine referans fotoları karşıma alıp styrene parçalarla detayları eklemeye başladım: Emniyet kemerleri, koltukta bulunan fırlatma tertibatı, spiral oksijen hortumu ve saire.
Kokpitin ve koltuğun detaylama ve boyama işleminden sonraki son hali aşağıdaki gibi:

   



Kokpit aşamasından sonra sıra arka kanat ve kuyrukların montajına geldi. Her biri ikişer parçadan oluşan bölümleri birbirine monte ettim. Kalan boşlukları macunlayıp zımparaladım ve düzgün kenarlar elde ettim.

Pitotu da birleştirip bir kenara koydum ve kanopiye geçtim. Kanopi çerçevesinin içi de tamamen boştu. Kanopiyi açık yapmayı planladığım için içine mutlaka detay eklemem gerekti. Yine referans fotolar yardımıyla buraya da elimden geldiğince biraz detay ilave ettim. Camı parlatırken ortadan kırıldı. Testors firmasından yeni bir tane istedim. Çerçeve cama tam olarak oturmuyor. Biraz şeffaf tutkal biraz japon yardımıyla onu da zar zor halledebildim ( makinem bozulduğu için kanopiyle ilgili detay resimleri alamadım).

İniş Takımları:
Benim için işin bir bakıma en eğlenceli ama bir o kadar da zor kısmı hiç detaysız iniş takımlarının kablolarla donatılıp detaylı hale getirilmesiydi. Bunun için çeşitli kalınlıklarda elektrik kabloları ve teller kullandım. Ana iniş takımı tekerlekleri üzerinde bulunan kanalları ince şeritler halinde kesilmiş maskeleme bantlarıyla yaptım.
HUD ve gösterge panelleri üst bölümünün de referans fotolara göre detaylandırılıp biraz perçinlenmesi gerekiyordu. Bunu da styrene şeritler ve dilimlenmiş çubuklar yardımıyla yaptım.
Gövde kanat yarılarını da birbirine monte ettim. Yine boşlukları macunla doldurup zımpara ile tesviye ederek düzgün kenarlar elde ettim.Ana iniş takımı yuvalarını gövdenin alt bölümüne monte ettim ve silah yuvalarını detaylandırılmasına geçtim.
AMRAAM ve Sidewinder yuvalarını yine referanslara göre kablolayıp detaylandırdım. Biraz da yedek parça kutusundan bir iki uygun parça alarak buralara yapıştırdım. Detaylandırma işlemi bittikten sonra bunları beyaza boyayıp biraz yıkama ve gölgelendirmeden sonra gövde alt yarısındaki yerlerine taktım.

   



Kokpiti gövde üst yarısındaki yerine yerleştirdim. Tabi burada da bir uyum sorunu vardı. Eğe ile kenarları tıraşlayıp bu bölümü de hallettim.

Motor bölümü alt ve üst yarılarını da bin bir uğraşla hizalayıp birbirine yapıştırdım. Bu aşamada arka kanatları ve motor yuvalarını da bu bölümün içine yerleştirdim. Gövde alt ve üst yarılarını hizalama pinlerinden bir araya getirdim ama nafile. Bir türlü birbirine uymadı. Gövde parçalarının büyüklüğü sebebiyle bunlar esneme yapmıştı. Hizalama pinlerini keserek gövdeyi güç bela bir araya getirdim ve yapıştırmadan önce sağdan soldan sıkı sıkıya bantladım. Sonra birleşme hattı boyunca hem Tamiya sıvı yapıştırıcı hem de bol miktarda japon yapıştırıcısıyla gövde parçalarını sabitledim. Arka kuyrukları da yerlerine taktım ama olması gereken açıya getirdiğimde kuyruk kökleriyle gövde arasında epey bir boşluk kaldı. Aynı açıyı elde etmek için bir şablon hazırlayıp kuyrukları yerlerine sabitledim ve kalan boşlukları Tamiya polyester macunu ile doldurup bir ıspatula yardımıyla fazlalıkları aldım. Macun tamamen kuruduktan sonra üzerine hafifçe tekrar Tamiya macun sürdüm. Bu da kuruduktan sonra ince su zımparası ile güzelce tesviye yaptım. Arka motor bölümünü de gövdeye yapıştırdıktan sonra burada kalan boşlukları da şeffaf tutkalla doldurup nemli kulak çubuğuyla fazlalıkları sildim. Sonunda bin bir güçlükle de olsa ana gövdeyi toparlamış oldum.
Silah yuvaları ve iniş takımı kapaklarını da temizleyip iç kısımlarını beyaza boyadım ve hafif bir yıkama ile bunları da montaja hazır hale getirdim. Ön motor hava alıklarının iç kapaklarını yerlerine yapıştırdım ve hava alıklarını da gövdeye yapıştırdım. Hem seviye farklılıkları hem de epey bir boşluk burada da karşıma çıktı. Seviye farklılıklarını önce eğe ve zımpara yardımıyla düzelttim. Sonra hem iki kısım arasında kalan seviye farklılıklarını hem de kalan boşlukları önce Tamiya macunla gidermeye çalıştım ama olmadı. Çünkü macun kurudukça çekti ve boşluklar tekrar ortaya çıktı. Bunun yerine Tamiya polyester macununu kullandım. İşlem aşağı yukarı tamamlandı.
Ana kanat köklerinin gövdeyle birleşim noktalarında oldukça fazla seviye farklılıkları vardı. Hatta sağ ve sol kanatların gövde hizaları birbirinden oldukça farklıydı. Oldukça fazla macun-zımpara ikilisinden sonra seviyeler aşağı yukarı aynı hizaya gelmiş oldu. Tabi zımparalama esnasında kaybolan detayların dışa olanlarını styrene çubuklarla, içe olanlarını ise kazıma işlemi ile tekrar yaptım.
Boyama öncesi genel bir boşluk, yarık, çatlak kontrolü için önce modele koyu gri renkte bir astar attım. Tabi korktuğum başıma geldi. Hala boşluklar vardı. Buraları tekrar macunlayıp zımparaladım. Sonra modeli bir tam kutu Mr. Surfacer 1000 ile astarladım. Bazı katları kalın attım. Hafif boşluk olan yerlere bunu fırçayla kalın katmanlar halinde sürdüm. Bu astarlama işi yaklaşık üç günümü aldı. Sonunda istediğim sonucu elde ettim ve tüm yüzeyi 1500-2000 kum su zımparası ile hafifçe zımparaladım ve modeli boyaya hazır hale getirdim.
Silah ve iniş takımı yuvalarını, kokpiti nemli peçete ile maskeledim. Önce gövdenin altını Light Ghost Gray ile boyadım. Gövdenin üst bölümünü önce Neutral Gray ile sonra da Gunship Gray ile boyadım. Sonra panel hatlarını siyah ile belirginleştirip gövde renklerini uçağa hafif bir şekilde tekrar attım ve siyahı ana renklerin içine harmanladım. Boyama işleminden sonra gövdeye iki kat parlak vernik attım ve dekalleri yerlerine yapıştırdım. Tekrar bir kat parlak vernik ve üzerine mat vernikten sonra pastel tozlarla biraz leke yaptım. Bu arada Testors'a sipariş ettiğim yeni kanopi camı da elime ulaştı. Üzerinde hiçbir işlem yapmadan çerçeveye yapıştırdım ve yerine taktım. Kalan ufak tefek parçaları ve tekerlekleri de yerlerine taktıktan sonra modeli yaklaşık dört ay içinde bitirmiş oldum.