MISATO KATSUGARI / NEWLINE
1/6

Özkan ÜNER





Misato Katsugari, Evangelion adlı bir çizgi dizinin kahramanıdır. Bu kiti aylar önce resin halde Sn. Ufuk Aydıner'in tezgahında sırasını beklerken görmüştüm ve bu tesadüf sayesinde de bu türe ait ölçekli modellerin de bulunduğunu öğrenip araştırma yapmaya başlamıştım. Derken webde Cody Kwok'un figür yapım teknikleri ile ilgili makalesine denk geldim, orada da örnek olarak aynı figür kullanılarak yapım teknikleri anlatılıyordu, bu biraz da bu ise başlamak için cesaret verdi, çünkü kitin kötü yönleri ve nasıl düzeltilebileceği adım adım anlatılıyordu. Hemen ebay'e girildi ve Tayvan'dan bir adet misato siparişi verildi.

Model paketten çıktığında görüldü ki postada ya da gümrük kontrolü sırasında parçalarda çeşitli kırık bölgeler mevcut. En önemli kırık da modelin gövdesinde etek kenarlarında, ilk fikrimle bunun tedavisi mümkün olmayan (en azından benim beceremeyecegim) birşey olduğuna kanaat getirdim. Hemen modeli satan Tayvan'lı DJ kardeşe bir mail yazılarak durum izah edildi, kendisi de anlayışlı biri olduğundan bu durumu düzelteceğini söyledi. Zaten başka figürler de isteyecektim o yüzden o siparişle birlikte bu parçayı da göndermesini rica ettim. Bu arada da bir yandan hazır elimde çöpe atılacak bir resin parça varken onunla oynayıp kendimi geliştireyim dedim. Sun-fix ile çeşitli bölgelerde tamirat adı altında çalışmalara başladım.


Önce Sunfix ardından zımpara sonra astar boya ardından tamiya epoksi putty sonra zımpara sonra bir daha boya putty zımpara şeklinde bir sıra işlemden sonra tamiratın başarılı olduğu düşüncesini edindim. Bir de resin figur yapıyorsanız figür yüzeyinde döküm sırasında oluşan kalıp izlerini eğeleyip, küçük çukurları da kapatıp zımparalamanız gerekiyor. Bunları da hallederken benim ikinci gövde Tayvandan geldi. O da tıpkı birinci gövde gibi aşağı yukarı aynı yerlerden kırılmıştı.


Gövde ve parçaların artık tamam olduğuna kendimi ikna edince de montaj ve boyama aşamasına geçtim. Öncesinde herşeyi son bir kez kontrol etmek ve üstüne uygulayacağım boyaların daha rahat uygulanmasını sağlamak için de bir kat beyaz boya atayım dedim. Elimde bol miktarda molak beyaz bulunduğundan onu kullanma gefletinde bulundum, parlak beyaz olarak tanımlı olmasına karşın pütür pütür bir yüzeyle karşılaştım. Elimden geldiğince diş fırçası ve ince zımpara ile düzeltmeye çalıştığım bu durum modelin son haline de bazı noktalarda etkide bulundu.


Sonra gövde üzerine misatonun elbise rengi olan koyu laciverti pistole ile attım. Bir yandan da ten rengi karışımı hazırlayarak ten olacak yerlere bunu pistole ile attım.


Sonra gövde rengi gözüme koyu göründü, srf orjinal renk olsun diye bir ton güzel detayın görünemeyecek olması rahatsız etti, tek başına değerlendirmeyip bir de bacaklarla birlikte bakıp son kararı vereyim dedim, ama sonuçta yine de koyu olduğuna karar verdim.


Figüre yeni başlayanlar için gözler ile ilgili değinmek istediğim bir konu; ilk başta uyguladığım parlak beyazın göz bölgelerinde maskol ile maskelenmesi sayesinde göz boşluklarında güzelce beyaz alan elde edilebililir. Diğer yandan ten rengi yaptığım alanların ışık/gölge etkilerini vermek için yağlıboya ile wash işlemi uyguladım.


Göz içleri için de öncelikle alttaki gölgelendirilmiş yüzeyi ve göz içindeki beyaz boşluğu parlak vernik ile bir güzel sabitledim. Böylece içeride daha sonra yapabileceğim hatalarda sadece alkol ile bu aşamanın ilk haline dönebilecektim. Sırası ile önce gözün boşluğunun üst yarısına gri ton attım, ardından göz boşluğunun üst kenarına ince bir siyah çizgi çekerek konturun belirginliğini sağladım, sonra alt kenar için aynı işlemi uyguladım. Sıra gözün renkli kısmına geldi. Önce taban olarak gözün renkli alanını kapsayacak şekilde parlak siyah attım, üzerine gözbebeği ve kenar konturlar hariç olacak şekilde renkli alanı tanımlayacak kahverengiyi (misatonun gözleri kahverengidir) attım. Daha sonra da göz bebeğindeki parlama etkisini vermek için beyaz bir daire yaptım. Kaş ve kirpikleri de uyguladıktan sonra kafa hemen hemen hazır hale geldi.


Elbise rengini metalik mavi yapmaya karar verdim ve yaptım. Diğer taraftan silahı, ayakkabıları boyadım, montun montajını yaptım ve boyadım, eskimeleri tamamladım, biten parçaları üstüste koyunca modelin son haline yaklaşmak inanılmaz keyif veriyordu. En son da saçları monte edip boyadım. Burada tavsiye edeceğim yöntem de montaj öncesi tüm saç parçalarına en azından saçın temel rengi olan astarı atmanız. Montaj bittikten sonra bir çok alana boya atmanız imkansız hale gelebiliyor. Bu astar sacta kullanacağınız rengin bir ton koyusu olursa daha iyi olur çünkü bu bölgeler genelde gölgede kalan bölgeler. Ben saçları okuduğum yazılara da uyarak önce parlak mavi taban rengi atıp üzerine şeffaf mor uyguladım, misatonun filmlerdeki saçları da filmlerde aynen böyle çünkü ışık alan yerleri mora dönüyor. Saçlar da bittiğinde model son montaja hazırdı. Koruyucu vernikler atılıp parçalar nihai yerlerine monte edildi. Aralıklı çalıştığım da göz önünde bulundurulmak kaydıyla tüm modelin yapımı yedi ay sürmüş, ancak bu gözünüzü korkutmasın çünkü ben uzun aralıklarda modele elimi bile sürmedim.


Sıra modelciler.org için modelin fotograflarıonın çekilmesine gelmişti.Ufuk Aydıner ile konuşup randevulaştık. Benim kafamda fotograf çekiminden önce bir de fon yapmak vardı ancak bir türlü fırsat bulamamıştım. Sn. Aydıner ile konuşurken kafamda bazı şeylerin olduğunu ancak yetiştiremediğimi belirttim, malzemeleri de alıp onlara gittim. Malzemeler dediysem öyle atla deve de değil. Bir adet elektronik devre yapmak için kullanılan delikli pertinaks levha (~3 cm x 6 cm), üç adet 12 cm uzunluğunda bass gitar re teli, bir adet yaklaşık 10 cm x 10 cm kırık pleksi levha. Asıl yapmak istediğim delikli bir zemin yaratmaktı, onu yapamayınca delikli hissi verecek bir zemin yapmak üzere pleksiye detay açmaya başladım ki 23. delikten sonra daha binlerce delik kaldığını farkedip hemen bu sevdadan vazgeçtim. Ufuk bey sağolsun bu konuda yardımcı olmak için pertinaks levhayı maske olarak kullanıp olayı çözeceğini söylediyse de pertinaks levhanın deliklerinden geçen boyalar zeminde deliklerin yaklaşık 4 katı büyüklüğünde daireler oluşturdu. Bunun üzerine zemini hemen temizledik. Ufuk bey çok harika bir fikri olduğunu zemindeki karolajlardan birini çıkartıp yerine şeffaf pleksi koyarak yine teknolojik bir hava yakalayacağını söyledi ve zemini kesmeye başladı. Ufuk beyin tüm çaba ve özenine rağmen narin zemin pleksisi ortadan çatladı. Bunun üzerine oradaki boşluğa açık kapak hissi verip oradan çıkan yarı kırık parçayı da birleşme yerindeki çatlağın üzerini kapatarak olayı geçiştirelim dedik. Derken Ufuk bey pertinaks levhanın küçük olduğunu, arkaya foreksten daha büyük bir parça kesilmesi gerektiğini söyleyerek işe girişti. Ben de teknoljik hissi'ni artırmak için arkaya boru döşemek amaçlı pipet temini niyetiyle eve geldim. Dönüşte Ufuk beyin harikalar yaratarak 15 dakikada hazırladığı duvar panosunu gördüm. Ancak duvarımız Misato'nun boynundan aşağıda kalıyordu. Bu ufak hesap hatasını araya bir bant koyarak ve boruları da bu banta hizalayarak halletttik. Kapak için açılan boşluğun altına da bir tank modelinden çıkan ızgarayı yerleştirdik. Her ne kadar Misato'nun ölçeğine uymadıysa da yakın çekimlerde durumu kurtarabilecek fonumuz da hazır oldu böylece.


Yazıyı buraya kadar okuduğunuz için size ve final fotoğrafların çekilmesinde yardımlarını esirgemeyen Sn. Aydınere teşekkür ederim, İşte sonuçlar :