Her ne kadar Turk Hava Kuvetleri tarihine meraklı olsam da bir gün bir F-16 modeli yapacağımı pek aklıma getirmemiştim. Belki de şu an uçtuklarındanmıdır bilmiyorum hep daha önceki dönemlerin uçaklarının yanında biraz sentetik gelir bana. Bir gün Batur Avgan koltuk altında bir F-16 ile gelip yeni yılın kutlu olsun deyince bu macera da bir yerinden patlak verdi. Hem de kit Esci'nin 3'lü Thunderbirds kiti idi, e ben bırakın F-16 yapmayı Thunderbirds'ü yapmayı asla ve asla düşünmem, düşünmeyeceğim de. Kit bir müddet stoklarda yattı durdu.

Yeni yılın ilk günlerinde hayatımda başka yenilikler de oldu, Aralık ayında bilgisayarımı upgrade etmemle birlikte eskiden satın alıp bir türlü tadıyla oynayamadığım simulasyonları kurcalamaya başladım. Bunlardan biri de şu an üretimde olmayan, hatta üretici firması da ayakta olmayan Falcon 4.0 oyunuydu. Derken Internet üzerinden tanıştığım bir çok güzel insan ile onların çoktan oluşturmuş oldukları bir sanal filoda uçmaya başladım. Kullandığımız uçaklar F-16C Blok 52'ler.

İsmini ünlü Tarantino filminden alan Reservoir Dogs adlı Filomuz 3 Temmuz 1999 da kurulmuş. Filo aralarında 311th Kangal Dogs'un da bulunduğu 4 filo ile birlikte 1. Avrupa Taktik Savaş Kanadını oluşturuyormuş ancak Haziran 2000 de bu oluşum dağılmış. Bugün 10'un üzerinde farklı ülkeden pilotlara sahip olan 4 ayrı uçuş takımından oluşan filomuz halen düzenli görev uçuşlarına devam etmektedir. Kısa tarihçeden sonra modelimize dönelim. Filonun uçaklarında bir çok farklı standartta kamuflaj kullanılabiliyor. Kamuflaj skinlerini Viperware hazırlamış.

Bu ayın başında filodan arkadaşım Triton Türkiyeye bir turistik ziyaret yapacağını söylediğinde zaten bir süredir kafamı kurcalayan şu F-16'yı bizim filonun F-16'sı şeklinde mi yapsam sorusu daha belirgin bir hal aldı. Alması ile de işe girişiverdim. Bizim kullandıklarımız F-16C idi ve elimdeki model F-16 A idi, ama sonuçta filomuz sanal bir filo ve bunu dert etmenin bir anlamı yok dedim. Öncelikle dekalleri hazırlamam gerekiyordu, ancak önceki dekallerden edindiğim tecrübe denediğim iki tip inkjette de renkli dekallerin çok iyi sonuç vermediği idi. Bu yüzden sadece siyah dekaller kullanarak çalışmayı nasıl tamamlayabileceğimi değerlendiriip dekalleri hazırladım. Gelen arkadaşım İsveçli olduğundan hediyenin ona da özgün olmasını amaçladım ve Viggen Aggressor kamuflaj paternini uyguladım. Aceleden ara adımlarda fotograf çekmemiş olmanın cezasını şimdi bu yazıyı yazarken çekiyorum çünkü güzel bir yazı olabilecek "Viggen kamuflaj nasıl yapılır" kısmı fotografsız olmak zorunda kalacağından yazılmadı. Kısaca açıktan koyuya doğru maske bandı ile maskeleyerek kamuflajı attım. Üstüne parlak vernik, dekal ve parlak vernik atıp modeli tamamaladım. Ardından terebentin ile sulandırılmış naples yellow yağlı boya ile detayları belirginleştirip mat vernik ile son noktayı koydum.

Bu uçak silah yüklemesi yaptığım nadir uçaklardan biri oldu, genelde uçmaya, uçaklara olan ilgime karşın silahlanmaya ve bunun silah/öldürücü güç olarak vurgulanmasına karşıyım. Burada yüklemeyi yaparkenki düşüncem 185. filonun bugüne kadar bütün görevlerinde ne dost ne de düşman bir tek insana gerçek zarar vermemiiş olması sonucu rahatlıktı. Ortaya çıkan modelin ve ekrandan alınmış görüntülerin de size fikir vereceğini umuyorum. Sonuçta ben bu uçakla uçarken de eğlendim, modeli yaparkende, dilerim sizleri de bu görüntülerle bir an olsun eğlendirebilmişimdir.

Öncelikle modeli hediye eden Sn.Batur Avgan'a, sonra 185th'le tanışmamı sağlayan sevgili Phantom'a, tüm 185th'teki arkadaşlarıma ve renkler konusunda yardımını esirgemeyen Sn.Arkut Yüksel ile Fotograf konusunda destek olan Sn. Ufuk Aydınere teşekkürlerimi bir borç biliyorum.