Panther G / Tamiya
1/35

Ayhan Toplu





 



Sdkfz.171 Tip G nin Tarihçesi


Panther G nin ilk modelleri 1944 senesinin ilk aylarından itibaren gözükmeye başladı. A modelinin savaş tecrübesi ve tank gelişimindeki olağan ilerleme bu yeni model tankı ortaya cıkardı. Çatışmalarda yararlılığını kanıtlamış olan açılı zırh teknolojisinde, G model diğer model panterlerden bir adım daha öne cıkarak, yan taraflardaki düz olan etek zırhı uzatılarak açının devamı sağlandı. A ve D modellerinden görünüm olarak böylece farklılaştı. Ayrıca önden gelen mermilerin sürücü kapagında yarattığı zaafiyet neticesinde bu kapak kaldırıldı. Telsizci ve sürücünün cıkış kapakları acil durumlarda daha rahat acılmasını düzenleyecek şekilde değiştirildi.

Tamiya 35174 Panther G Kiti

Aynı kalıba sahip 35176 nın aksine bu pantherden çelik teker opsiyonu ile IR(infra red) techizatı cıkmamakta. Ama Tamiya bunu iki adet iyi kalitede figür vererek kapatmaya çalışmış. Özellikle taretin arkasına konuşlanmış olan figür 1993 yılına ait olmasına rağmen oldukca kaliteli ve detaylı. O tarihlerde Dragon un hala odundan adamlar ürettiği düşünülürse kalite etkileyici. Ama Tamiya o tarihten bugune kadar 35 lik figür teknolojisinde herhangi bir gelişme yapamaması da bu açıdan ayrıca ilginç.
Kit, hull ve şase ayrı, genel parçaları oluşturan 2 sprue, yol tekerleri ve ufak tefek aksesuarlar için 2 sprue, yedek palet baklaları için 1 sprue ve figurler için de 1 spruedan oluşmakta. Paletler oldukça ayrıntılı vinil malzemeden türetilme. Özellikle Dragon un atakları karşısında Tamiya nın 35 ölçek pazarında artık birseyler yapması gerekmekte. Kit, genel Tamiya yeni kalıp (1993) teknolojisinin tüm güzel özelliklerini yansıtmakta. Birbirine lego gibi oturan parçalar, kalıp izinin yok denecek az olması vs.
Dekal kalitesi iyi sayılmakla beraber, biraz kalın gibi geldi. Hatta yapım aşamasında mikroset ve vernik uygulamalarıma rağmen bu kalınlığını muhafaza etti. Ama Afv modelciliğinin esnekliği sayesinde üstüne çeşitli eskitmeler ve tozlandırmalar ile bu dezavantaj bertaraf ettim. İçinden 4 adet balkan haçı, 3 adette taret numarası opsiyonu cıkmakta.
Yapım kılavuzu, boyama-dekal opsiyonu ve yapım bölümü olarak iki ayrı kağıttan oluşmakta. Yapım bölümü önlü arkalı 10 sayfadan oluşmakta. 4 farklı dilde panterin tarihçesi anlatılmakta. Kalan sayfalarda ise modelin ayrıntılı yapım aşaması bulunmakta. Ara ara modelcinin sağlığı ile küçük ama önemli ayrıntılarda kılavuzda bulunmakta.



Yapım Aşaması (Montaj)


İlk başta her zamanki model toplamada kullandığım malzemelerimi çalışma masama çıkardım. Bunlar yan keski, maket bıcagı, biri kalın (400) diğeri ince (800) zımpara, Tamiya nın yeşil ve beyaz kafa yapıştırıcıları. Modelin yapım kılavuzuna sadık kalarak şaseyi toplamaya başladım. Torsion barları sprue dan sökerek şaseye sabitledim. Tamiya nın kalıp kalitesi sayesinde tesviye aşaması minimum zamana indirgedim. Torsion barların hepsinin yere temas etmesini sağladıktan sonra yeşil kafa ile yerlerine tutturdum. Daha sonra yol tekerlerini spruedan sökmeye başladım. Bana göre bir ww2 alman tankı yapmanın en sıkıcı yanı bu zaman ortaya cıkıyor. Birbirisinin aynısı yaklaşık 24 teker tek tek çerceveden sökülüyor, sökme anından kalan kalıntıların bıcakla temizlenmesi, kalanının önce kalın daha sonra ince zımpara ile eğelenmesi. Genelde yapımın ilk aşamasını bundan sonra bırakırım. Araya bir günlük dinlenme bırakırım. Yukarıda anlattığım aşamadan sonra arka blok zırhın yerine sabitlenmesine geçtim. Pek ufak parça olmamasından dolayı bu aşama pek bir zevkli geçti. Tamiya burada erken ve geç dönem olmak üzere iki ayrı egzos veriyor. Yapacagım dioramada gec dönem panter olmasını istediğimden dolayı alev gizleyicili (flammenvernichter) olan egzosu taktım. Özellikle gece çatışmaları için dizayn edilmiş olan bu egzos, gece alev cıkışını en aza indirerek, özellikle çatışmadan sonra geri çekilmelerde bir tankın en zayıf yeri olan arkasından vurulmasını engellenmeye çalışmış.
Bu aşamadan sonra yol tekerlerinin boyamasına geçtim. Pistoleme humbrolda matt 33(siyahı) %50 oranında selülozik tinerle acarak yarım depo koydum. Kaucuk olacak kısımlar yani en dış kısmı boyadım. Enamel boyanın iyice kurumasında sonra tankın ana rengini oluşturacak olan humbroll matt 63 ü yine %50 oranında acarak pistolenin depo kısmına aldım. Bir kırtasiyeden 2 liraya aldığım genelde mimarların kullandığı yuvarlak şablon cetveli burada bayagı işe yaradı. Tekerin ayasına denk gelen bir daireyi maske gibi kullanarak düşük basıncla buraya püskürttüm. Böylece kaucuk olan kısımlara boya bulastırmadan cok daha temiz bir şekilde boyama imkanım oldu.
Yol tekerleri kuruyuncaya kadar tankın üst kısmının montajını yapmaya başladım. Burada hiç sorun yaşamadım. Benim yapım tarzıma göre, daha kolay olduğu için tüm aksesuarları tankın üstüne yapıştırdım. Yedek palet ve çekme halatı dışında.
Bu kısım bittikten sonra taretin yapımına geçtim. Kaçış kapağını acık yapmayacağımdan dolayı buradaki ıcık bıcık parçayla hiç uğraşmadan dogrudan kapağı taretin ana gövdesine sabitledim. Genelde taret montajında namluyu en sona bırakıyorum. İki parçadan oluşan namlunun montajını yaptıktan sonra. İki parça arasında mm.lik seviye farkını 800 numara zımpara ile aldım. Birleşme izine ise tamiya nın macununu tinerle açarak fırca aracılığıyla birkac kat olarak sürdüm. Yaklaşık bir gün bekleyip macunun iyice kurumasından sonra tek yöne doğru dairesel hareketlerle, namlunun profilini elips yapmayacak şekilde zımparaladım. Artık iyice kurumuş olan yol tekerlerini de gövdeye yapıştırarak montaj kısmını bitirmiş oldum.



Yapım Aşaması (Boyama)

Boyama aşamasına geçmeden önce özellikle döküm olan mantlet, ön ve arka dişlileri taşıyan noktalar, kupola gibi kısımlara yine tinerle acılmış putty sürdüm. Bunun amacı döküm olan yerdeki yüzey kabalığını yakalamaktı. Bu kısımda geçtikten sonra modelim artık boyaya hazırdı.
Okumuş olduğum birkaç makalede özellikle vurgulanan savaş Alman sınırlarına yaklaştıkça kamuflajda kullanılan renklerin koyulaştığı savını bu modelimde uygulamaya karar verdim. Öncelikle AJ Press in panter kitaplarından bir kamuflaj patterni gözüme kestirdim. 1944 yılının sonuna ait bu patternde kullanılan renkleri elimdeki boyalara göre ayarlayarak; ana renkte humbroll matt 63, yeşil için Tamiya XF-58, Gunze de ise H406 olduğuna kanaat getirdikten sonra kamuflaja başladım. Matt 63 ü %70 tiner+%30 boya oranında açarak modele yüksek basıncta attım. Zaten modelin plastik rengi acık kahve olup bu renge cok yakındı. Boyayı bu kadar inceltmemin sebebi ise yüksek basıncta atıp cok ince bir katman halinde boyanın plastikte tutunmasını sağlamaktı. Yaklaşık 1 gün bekleyip enamel boyanın iyice kurumasından sonra kamuflaja tankın taretiyle başladım. Enamel boyanın kuruma süresi minimum bu kadardır. Daha erken üzerine boya atmalarda tatsız sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Gerçi benim kamuflaj için atacağım boyalar akrilikti ve inceltici olarak alkol kullanmaktaydım. Ama bu aşamaya gelmiş olan modeli biraz sabırsızlık yüzünden berbat etme riski ağır bastı. Pistoleme, Tamiya nın olive greenini %70 alkol+%30boya olarak aldım. Buradaki boya inceltmesi tamamen sizle ve kullandığınız pistole+kompresörünüzün basınc ayarıyla alakalıdır. Bunu zamanla, tecrübe ederek en uygun kıvamı ve basıncı bulacaksınızdır. Kompresörümde uygun basıncı ayarladıktan sonra, pistole ile modele iyice yaklaşarak (1 cm kadar) patternin yeşil olacak olan kısımlarının sınırlarını çizmeye başladım. Bir yandan da kitaptaki panter referansı karşımda açıktı. Sınırları çizdikten sonra içlerini yaklaşık 4-5 sefer atarak iyice doldurdum. Düşük basınc ve cok inceltilmiş boya ile çalışmanın birçok avantajı varken tek dezavantajı rengin iyice tutması için birkac kat olarak atılması gereğidir. Yeşil kısımlar bittikten sonra, aynı yöntemle Gunzenin H406 sını pistoleme alarak kahverengi kamuflajı tamamladım. Şasede de keza aynı şekilde. Kamuflaj bitmişti. 35 ölçekteki bu kamuflaj yaklaşık tüm Cumartesi öğleden sonramı aldı. (3 saat). Akşam dışarı cıkarak bunu kutladım.
Ana patternin bitmesinden sonra sıra ambush(pusu) kamuflajının noktalarına gelmişti. Kamuflajda kullandığım akrilik boyaların fırcada tutunma performansları beni pek memnun etmediği için aynı renklerin enamel karşılıklarını humbrollda buldum. Yeşil için matt 105, kahve için matt 160. Fırca kavanozumda bu iş için özel olarak kullandığım -yani sivri ucu kesip küt yaptığım- fırça ile işe başladım. Ambush patternin genel karakteristiği büyük yamalar halinde tüm tankı kuşatan kamuflajın üzerinde karşıtlık yaratacak şekilde noktaların bulunması idi. Sarının üstüne kahve ve yeşil, yeşil üzerine sarı ve kahve, kahvenin üzerine ise yeşil ve sarı ile noktalar yaparak kamuflajı tamamıyla son erdirdim.

Yapım Aşaması (Dekal)

Enamel boyaların iyice kurumasından sonra dekal gelecek yerlere Testors' un laker parlak verniğini %50 oranında tiner ile açarak püskürttüm. Vernik kuruduktan sonra dekalleri yapıştırma işine sıra geldi. Ilık suda yaklaşık 2 dk. beklettiğim dekali yapıştırmadan önce, dekalin geleceği yere mikroset sürdüm. Daha sonra dekali buraya sabitledim. Fazla suyu aldıktan sonra fırça ile dekalin üzerine birkez daha mikroset sürerek 3-4 dk. kadar bekledim. Suyun biraz çekilmesinde sonra pamukçuk bırakmayacak bir kulak çöpü ile burada kalan fazla suyu aldım.Dekaller iyice yerlerine oturup kuruduktan sonra yürür aksama humbrollda matt 29 u yine %50 oranında acarak püskürttüm. Daha sonra koruma amaçlı ve yağlı boya yıkama öncesinde modele genel olarak bir kat daha parlak vernik attım.



Yapım Aşaması (Eskitme)

Vernik iyice kuruduktan sonra model yağlı boya yıkamasına hazırdı. Artık eskiden yaptığım gibi modeli genel olarak yıkamıyorum. Bunun nedeni yağlı boyanın renkleri koyulaştırması ve tankın üstündeki ufak tefek parçaların hem silmeyi engellemesi hem de kırılmaları. Boya çekmecemden burnt sienna ve raw umberı cıkardım. Pas akıntısı efekti için genelde burnt siennayı kullanıyorum. Akıntı yapacagım yere öncelikle nokta şeklinde siennayı dokunduruyorum. Sonra iyice terebentine bulaştırılmış fırça ile yerçekimi doğrultusunda hareket ettiriyorum. Bunu belli yerlere yaptıktan sonra, bu sefer pas çizilmelerine geçtim. Yine bu iş için aynı boyayı kullandım. Yine fırcaya cok az boya alıp, çizilmenin yönünü tayin ettikten sonra çizmek, ama bu sefer terebentin kullanmıyorum. Bu aşamadan sonra, tankın boya dökülmesine sıra gelmişti. Yumuşak uçlu HB bir kalemle dökülmenin gerçekleşebileceği yerlere ince çizikler halinde sürdüm. Sıra yol tekerlerinin yıkamasına gelmişti. Burada her iki yaglı boyayı birden yine bir fırca aracılığıyla ile gelişi güzel tekerlere nokta şeklinde sürdüm. Daha sonra 6 numara sulu boya fırçası ile tabii ki iyice terebentine doymuş olarak buraları yıkadım. Yaklaşık 2 dk. bekledikten sonra parça bırakmayacak bir havlu kağıtla buraları sildim. Bu aşamanın bitmesine müteakip 24 saat sonra drybrushing (kuru fırçalama) kısmına geldim. Humbrollda matt 72 yi küt uclu bir fırcaya alarak fazla boyayı bir bez aracılığıyla aldım. Burada dikkat edilmesi gereken kısım boyada kalan boyanın çok az olmasıdır. Bu az boya bile yapacağımız iş için yeterlidir. Eğer boya fazla kalırsa bu teknik, model üzerinde çok abartılı olarak gözükebilir. Artık modelimizde metalik eskitme aşamasına gecebilirdik. Testors un krom silverını matt siyah ile karıştırarak çelik rengine yakın bir renk elde ettim. Sonra elde ettiğim bu rengi yine kuru fırca ile paletlere, aksesuarlarda metalik olan kısımlara, silahlara ve metalik aşınma gerçekleşebilecek yerlere sürdüm. Yine bunda oldukça dikkatli olmak gerekiyor. Paletler dışında pek aşırıya kaçılmaması benim tavsiyem. Bu aşamadan sonra tamiya nın Buff ını %70 alkol+%30 boya olarak acarak yüksek basıncta modele uyguladım. Bu hem renkleri soldurdu hemde modele tozlu bir hava verdi.
En son aşamada ise dışarıda sıralarını bekleyen çekme halatı ve yedek paletleri modele sabitledim. Yedek paletlere Testors un Rust ı ile pas yaptıktan sonra yine Testors' un matt verniği ile modeli sonlandırdım.

Herkese iyi modeller.

Ayhan TOPLU