Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Froh wie Kinder

Nereden Yazdırıldığı: ModelSitesi
Kategori: Plastik Modeller
Forum Adı: Diorama
Forum Tanımlaması: Ispanaktan agaç olur mu?
URL: www.modelsitesi.com/forum2/forum_posts.asp?TID=526
Tarih: 18/05/2024 Saat 20:58
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.04 - http://www.webwizforums.com


Konu: Froh wie Kinder
Mesajı Yazan: carlgustav
Konu: Froh wie Kinder
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 01:19
Yine güldürürken düşündüren bir diorama projesine başladım. İsmi "Çocuklar Gibi Şen". Daha önce ürettiğim Trumpeter Sansar I'i kullanacağım bir sahne planladım (Bu arada o kitte de -Marder I- bir yığın hata var imiş sonradan öğrendik).

Hikaye '44 Fransa'sında geçiyor. Bir kasabanın mesire yerine gelen Sansar ekibi, çocukların bindiği manüel (elden çevirmeli) "şemsiye"ye hasta olurlar. Çocukları, biletçiyi falan kovalayıp kendileri binerler. Almanlar'dan biri kolu çevirir, 2'si alete biner, araç komutanı da bir çocuğun şekerini elinden almış, yemektedir. Çocukta yanında "şekerimi veer" diye komutanın cekedini çekiştirmektedir. Önce ilk plan yaptım. Bu noktada kare-dikdörtgen-oval zemin seçenekeleri arasında kararsızdım:



Sonra Oval zemin gözüme hoş göründü. Ordan planlamaya devam ettim (bu denemeler için, "şemsiye" yerine çerçeveden bir dekor yaptım):



Figürlerin pozlamasına yolu yaptıktan sonra devam etme kararı aldım. Sadece çayırlık çok boş olur diye alçıyı dökerken bir de taşlık yol yapma kararı aldım. Alçıyı az su bol alçı karışımı yapmak isterken suyu fazla kaçırmışım, biraz da Kilyos Kumu ekledim. Baktım kum ayrışıyor kıvamı bozuyor, biraz da beyaz tutkal (plastik tutkal) ekledim. Bütün bunları dökmeden evvel, Polisan'ın "Kaptan" marka yat verniği ile oval MDF'yi vernikledim. Kuruduktan sonra çerçeve kısmını maske bandıyla bantladım. İşte bu zemin üzerine karışımı döktüm ardından da kedi kumundan ayrıştırdığım (eski bir plastik süzgeçle)taşları serperek yaya yolunu yaptım:





-------------
A critic, is a legless man who teaches running.



Cevaplar:
Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 06:54
Alçı-kum-taş zemin kuruyunca tekrar sahne kullanımına baktım:



İyi olduğuna kanaat getirince sulandırılmış beyaz tutkal sürüp üzerine çimen ektim. Bu arada taşların arasından da çıkmış otlar görüntüsü olsun diye taşların arasına da çalıştım:



O da kuruyunca çöküntülü olan kısımlara daha yoğun olmak üzere Tamiya Olive Green (XF-58)attım:



-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 07:30
Erdal Glanzer attım zemine. Kuruyunca yıkama var.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 08:32
Önce çerçevedeki maske bantlarını söktüm. Sonra Raw Umber ve Burnt Umber'le yıkama yaptım daha tam kurumadan Napples Yellow ile kuru fırçaladım:



Vernik kururken yarısını ürettiğim panayır salıncağını araçla beraber zemine şu şekilde oturtmayı planlıyorum:



Aletin kulbu-sapı şu şekilde:



Boyası/detayı bitince tabanındaki yuvarlağı söküp zemine çakmayı planlıyorum.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 10:15
Bu atlı karıncayla uğraşmaya başladım. Ana direkleri balsa çıtadan yapmıştım. Oturakların ana kollara bağlantı askılarını zincir ve kesilmiş toplu iğne ile yaptım. Bunları ana kollara bakır kablo teliyle tuturdum. Sanki dönerken dışarı ve hafif geriye doğru açılmış gibi görünmesi içi askı ve zincirleri biraz açılı japonladım:





Oturakları da balsa levhadan kesince güzel oldu. Daha bir derme çatma havası verdi. Oturakların askılara bağlantısı için epey bir çerçeve eritip çekiştirdim:



Şimdi teker teker oturakları zamklayacağım. Bu arada aklıma geldi bu çevirme kolundan yukarı uzanan şafta da bir gayd-yatak tarzı birşey yapıp ana direğe tutturmam lazım.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: erhntly
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 19:39
maşallah...

-------------
http://miniafv.blogspot.com/ - miniafv.com


Mesajı Yazan: Unimog
Mesaj Tarihi: 28/10/2005 Saat 19:56
4 ss çocuklar gibi şendik... 4 ss lolipopu yiyiverdik....


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 29/10/2005 Saat 00:11
Yani SS bile olsa bu kadar da Coşkunvari sergilenmez bi insan evladı

-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 31/10/2005 Saat 05:31
Hocam adamlar neyse o çocuklar gibi şenmiş işte. Atlı karıncayı bitirdim. Ayrıca bilet satış gişesini planlamaya başladım (fonda çizim ve ölçüler):



Görüldüğü üzere arkadaki boşluk bariz:



Bu sebeple o şişenin yerine bilet gişesi balsa levhadan mamül olarak konuşlanacaktır:



-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 31/10/2005 Saat 06:50
Bence o tank gişeyi ezmiş olsun, abiler salıncaktayken de gişeci ters yöne doğru koşuyor olsun, böylece dairesel hareketin yanısıra birde dışarıya doğru br hareket olsun, hafif geştalt olsun, fikir olsun, 109 olsun, ben kamufle atmaya geri döneyim olsun

-------------
Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 31/10/2005 Saat 15:28
Hocam fonda ölü alan kalıyor. Derdim onu doldurmak. Kabini tank çiğnerse boş/ölü alana başka zozik koymak lazım. İyice milletin dikkati dağılır. Ancak verdiğin fikirden hareketle, kabine makineli tüfek delikleri yapıp, öndeki para/bilet kapağına da "fermé" (kapalı) tabelası koyacağımdır.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 31/10/2005 Saat 15:38
Oynayan çocuklarını seyretmek isteyenler için oturacak biryer olsa dahamı iyi olur acaba?
Yanındada kaçarken aceleden bırakılan bi bisiklet vs olsa??


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 31/10/2005 Saat 17:06
Oturmak için bank ve bisiklet iyi fikir. Ancak bu sefer de bina eksiğimiz baki kalacak(Bence her dioramada en az bir bina veya benzeri bir yapı göze daha hoş görünüyor -çadır vs. bile olabilir- insanın kafasını sokacak biryeri olsun). Hem bank hem gişe/kulübeye yer yok. Biraz düşünelim. Bu arada balsa levhalarım bitmiş. Tedarik işlemine girişeyim.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 01:12
1mm Balsa levha tedarik edip gişe/kulübe inşaatına başladım:



Maviye veya kırmızıya boyamayı düşünüyorum(Atlı karıncanın rengine göre değişik bir öge olmalı ki kontrast-ayrım, vs). Üstüne de fransızca birşeyler (bilet-gişe falan) karalıyıp, altındaki para uzatma deliğinin kapağını kapatıp, üstüne de "fermé" yazmak vacip oldu. Sonra ver elini MG34'den çıkan kurşun delikleri...

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: USS Enterprise
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 06:35
Cocuklar, SS'ler, gise kulubeleri..

toobe fesuphanallah


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 08:24
Gişenin inşaası bitti. Sahnedeki yeri ile ilgili deniyorum:



Ayrıca Gişenin önüne küçük bir çıkıntı aptım ki paralarını düşürmesin vatandaş. Ayrıca konuşma deliği de kapalı. Malum "kapalı" olacak ya:



Bir de çalışanın girip çıkmak için kullandığı kapı kulbu ve anahtar deliği:



-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 08:36
kalas izi de olcek mi? bide kapı komple arka duvar mı?
guzel oluyor

-------------
Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...


Mesajı Yazan: judas
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 08:41
nalet ss'ler ne zulum etmişler fransızlara...

-------------
feed the troll


Mesajı Yazan: USS Enterprise
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 09:02
insanlik drami serefsizim


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 10:12
Tahtanın izleri kalacak. Kasabanın çayırına kurulmuş bir derme-çatma panayır yeri tahayyül etmiştim. Kapıya dıştan menteşe yaptım başta çirkin oldu. Söktüm. Belki bir çerçeve geçip küçültürüm. Bu arada hem aleti hem gişeyi boyadım:



Sonra da tabelaları foto kağıdına bastım. Gişeye ilkini uyguladım. Bir de fiyat tarife tabelası ettim. Ayrıca "Kapalı" yazısını ve diğer okları da çıkarttım (sirk, hayvanat bahçesi, kahvehane):



Kapalı tabelasını çiviye asılmış tam o pencereciğin önüne gelecek şekilde edeceğim.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 10:13
Ha unuttum yazmayı, iki tane de oturan figür uydurdum, bacaklar başka alt üst başka.

Not: Kulübeyi bugün deneyip beğendiğim, 1989 Molak'la boyadım.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: CErginbas
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 10:17
Orjinalini yazan: USS Enterprise

insanlik drami serefsizim




Biraz beyinfırtınası yapayım belki işe yarar bişeyler çıkar...
Bu saheye bakınca , gözüm çit, direk gibi bir yükselti arıyor.   
Böyle bakınca sanki ova gibi bir düzlüğün ortasında bir klube ve atlıkarınca gibi gözüküyor. Ama yolun kenarına çaprazlama çit dizip sınır çekersen daha kapalı bir alan göze hoş gelebilir.
zırhlı aracın altına yanlarına çitler koyarak, amcmalar çitleri çiğneyip de içeri dalmış imajı verebilirsin. O anda çitlerden zırhlı dalınca millet de kaçmış olur mesela.

Bunun dışında, Klubeye bir takım ilan, poster güzel gider.
Hatta ortama bir aydınlatma direği dikip üzerine poster yapıştırabilirsin.
çöp tenekesi güzel duru klubenin yanıdna.

Bi tane kedi koyabilirsin ssleri seyreden

Haatta yapabiliyorsan, klubenin arka kapısını açabilirsin, sanki adam kapıyı da kapamadn kaçmış gibilerinden.
yer varsa bir tahteravalli de güzel gider. Hatta tahteravallinin yarısını yaparsın , diğer yarısı sahnenin dışında kalmış gibi olur.

aklıma gelenler bunlar, belki aradan işe yarayan fikir çıkar. Kolay gelsin



-------------
Üretime evet, polemiğe hayır!!!


Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 12:56
Bir lodosta benden.
Yerde oturan adamları görünce aklıma geldi.
Birinin zinciri kopup düşse(nede olsa çocuklar için yapılmış narin şey).Diğerleride aletin dengesi bozulduğundan durmak zorunda kalsalar..
Askerleride Hitlerjugend tümeninden yapalım.Yaşları çok değildi netekim.


Mesajı Yazan: idris
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 12:58
Birde neden "ticket"?
Orası Fransa değil mi?
Bugün daha yaygın olarak ingilizce kelimeler kullanılsada o vakitler fransızlar daha tutucuydular fransızca konusunda.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 18:07
"Ticket" - "Billet" sanırım tren kültürünün İniglizler'den yayılması sebebiyle Fransa'ya sirayet etmiş bir olay.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 21:56
Figürlerin üretimine ufaktan başladım: İki tanesi sandalyelerde dönüyor, en sağda sadece belden aşağısı olan, kolu çevirmek için biraz eğilmiş pozisyonlamak için bacak kestim ekledim. Bir tek araç komutanının normal üniforması üzerinde olacak diğerleri hep "iş tulumu" modunda olacaklar. Gördüğüm/okuduğum kadarıyla, 2. Cihan Harbi zırhlı araç personelinin çoğunda hep iki farklı kıyafet varmış, bir üniformalarının yanısıra bir de "work fatigues" denilen iş tulumları. Araçlarının bakımını vs. pis işleri yaparken bu tulumları giyerlermiş. Dolayısıyla eldeki figür parçalarının durumunu da göz önüne alarak, bu da böyle olsun dedim.



-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 01/11/2005 Saat 22:18
Vücutlar kururken kafa araştırmasına giriştim. Bunun için elimdeki olabilecek kafaları yanyana dizdim. Arayışım gülümseyen, mümkünse kepsiz suratlar/kelleler. Bu "casting ajansı" işinden sonra atlı karıncanın ve kulübenin verniğini atıp yıkama edeceğim:



-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 02/11/2005 Saat 01:16
Çimenleri kazıyıp tankın oturacağı yeri oyup tankı zemine japonladım. Sonra paletlerin çevresini çimledim. Bu çimleri boyadım, kuru fırçaladım. Ayrıca paletlerin arasına çimen doldurdum. Alet çayırda gidince paletlere doluşması gerekir deyu.
Atlı karıncayı ve kulübeyi sabitledim. Kulübenin yazıyı değiştirdim ("Fuar için Bilet" şeklinde), kapısına çerçeve ettim. Hem kulübeyi hem de atlı karıncayı erdal glanzer leyip yağlı boya yıkama yaptım. Bu arada arabanın üstündeki MG34'ü kırmışım bunu yapıştırmam gerekecek. Atlı karıncanın çarklara Gunze yağ boyası sürdüm. Biraz kurufırçalama edilebilir(Tamiya emay X11). Figürsüz olarak durum budur:







Devam...

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 02/11/2005 Saat 01:16






Figürlerle biraz uğraşacağımdır.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: sıpa
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 01:21
Çok güzel gözüküyor. Eline sağlık! Fakat aracın çime girdiği hattaki çimleri biraz yolarsan yani palet izi gibi bir şey yaparsan sanki daha iyi olur. (Bu arada ben diaromadan anlamayan birisiyim, belki önerim saçma olmuş olabilir...)

-------------
http://photobucket.com/albums/v730/dynakaos/


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 01:44
Tam tersi çok doğru bir noktaya temas ettiniz. Dioramalarda çok atlanan bir husustur bu, özellikle paletli araçların yolduğu-ezdiği bitki örtüsü ve toprak. Henüz figürlerin peyderpey macunlanması sürdüğü için tam gaz üzerinde çalışmıyorum. Muhakkak aracın geçtiği yeri belirginleştireceğimdir.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 10:13
Atlı karınca personelinin son durumu şöyle;

Bu ikisi iskemlelerde eğleşenler olacak:




Bu da aletin manivelasını çeviren:


Daha önce de belirttiğim gibi personeli komutan hariç iş tulumları içinde tasvir edeceğim. Bu sebeple uydurduğum üniformaları epey yontup ceketlerin olmaması gereken ceplerini falan kestim.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 10:16
Sahneye figürleri ekleyince durum şu oldu:



Manivelayı çeviren saheney arkası dönük kaldı. Demek ki aleti biraz sağa çevirmem gerekecek. Ayrıca iskemlelerdeki personelin kolları ayarlayıp iskemlelerine oturtulmamalrı için atlı karıncayı tümden yerinden sökmem gerekiyor.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 10:16
Haa bu arada, halen 1/35 velet arıyorum.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: Oomi
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 21:58
Andrea'nın 54mm çocukları var. Preiser'da da veletler bulabilirsin. Kolay gelsin.


Mesajı Yazan: Erinç Özgür
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 23:14
Bence hiç çocuk ekleme;
Orjinalini yazan: carlgustav

...kabine makineli tüfek delikleri yapıp, öndeki para/bilet kapağına da "fermé" (kapalı) tabelası koyacağımdır.

İş o raddeye geldikten sonra o saatte çocuk mocuk kalmaz ortalıkta. Ayrıca bunlar Kaminsky Tugayı'mı ki insan içinde böyle işler yapsınlar, yok artık!

HJ olsalar, İtalyan işi siyah deri denizaltıcı tulumu giyseler nasıl olur?


-------------
Y'ar not afraid of the dark, are ya ?


Mesajı Yazan: Ares
Mesaj Tarihi: 07/11/2005 Saat 23:27
1/35 velet olacaksa, kırmızı toplu ignenin metal kısmını 3-4 mm kalacak şekilde kesip askerlerin eline tutuşturacam deme (oraya doğru gidiyor olay, o kadar patırtıda cocuk mu kalır? adamlar tankla lunapark basmışlar).
İdrisin de en başta belirttiği Erincinde en sonda söylediği HJ yaklaşımı bence de daha uygun olur; çocukluumuzu yaşayacağımız çağda tanka bindirip bizi cepheye yolluyonuz hesabı.

-------------
Ares
If you're in a fair fight, you didn't plan it properly...


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 08/11/2005 Saat 01:58
Asker de olsa insan insandır.

Mesire yerini görüp dayanamaz insan, biniverir atlı karıncaya. Hem zaten moraller bozuk, doğu cephesi tatsız. Araç komutanı izin verdikten sonra kim karışır? Biniversin "Artillerie Truppen" (bunları topçudan sayarlarmış tıpkı Stug personeli gibi).

Zaten klübede delik açmayacağım. Karar verdim. Amma sabi olacak. Komutanın eteğini çekiştirecek, Alman araç komutanı da, elinde sabinin şekeri, iştahla yalıyor da yalıyor. Olay budur. Öyle Hitler Jugend falan burda yok. Onların soyları Caen'de tükendi.

"Jungs, Holt Fast!" demişler ya. 30 kadarı mı ne kurtulmuş 10 küsür bin adamdan geriye.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 08/11/2005 Saat 02:35
Orjinalini yazan: Oomi

Andrea'nın 54mm çocukları var. Preiser'da da veletler bulabilirsin. Kolay gelsin.


Andrea'nın 54mm sabileri 1/35de biraz iri kıyım teen gibi olur. Bana pre-teen lazım. Preiser'e dadanacağım herhalde.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.


Mesajı Yazan: Burak
Mesaj Tarihi: 08/11/2005 Saat 18:06
beyaz peynir kutusundaki kollara bacaklara bitmişim ben ahah

bunlardan çok güzel kopmuş kol bacak dioraması olur


Mesajı Yazan: carlgustav
Mesaj Tarihi: 08/11/2005 Saat 19:53
Burak bey;

Dioramalar için bir kutu dolusu beden parçası tutuyorum. Pozlama için uydurabildiğimi uydurup, eksiği gediği macuna boğuyorum. Genelde zaten artık tank parçalarını saklıyorum (Alman-Amerikan ayrı kutularda). Ciddi bir malzeme deposu oluştuğu için herhangi bir şey kırılınca depodan çalışma yolunu tutarım. O sebeple.

-------------
A critic, is a legless man who teaches running.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.04 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info